2009-2010 sezonu şampiyonluğunu trabzon maçında türk futbol tarihinde görülmemiş bir gol kaçırma rekoru kırarak kaybetmiş takımım.
ilk 10 hafta skorbordda süper bir start vardı ancak futbol yoktu. daha sonra gidişin ne olacağı görülüyor ve akabinde yaşanıyor, tamam devre arası yetişti diyoruz. devre arasında kazım ve roberto carlos takımdan gönderiliyor, deivid zaten yok, kadro takviye edilecek diyoruz, sonra? gökhan ünal fenerbahçe'de. ve ikinci yarı başlıyor.
bu takımda orta sahanın kanatlarında oynayacak oyuncu olmadığını görmek için capello mu olmak gerekiyordu? mehmet'ten sağ açık, özer'den sol açık yapan zihniyeti az mı tecrübe etmiştiniz? elinize geçen devre arası transfer fırsatını gökhan ünal'la kullanacak kadar az tecrübeniz mi vardı? 26 haftadır aklınız neredeydi de son 8 hafta kendinize geldiniz?
takım bursa'nın gerisinde olmasına rağmen şampiyonluğa koşarken bu sezon fenerbahçe şampiyon olmamalıdır dediğimiz için zılgıtı yedik renkdaşlardan. 'sen nasıl fenerbahçelisin?' sorusundan tutun da tuhaf saçmalıklara varan şeylere cevap vermeye çalıştım, olmadı, anlatamadım. elbette bu noktaya gelmişken bu şampiyonluğun kaybedilmesini ben de kabul edemezdim, bu takımın hakkı 3 hafta kala havlu atmaktı lakin çıldırıp 8 haftalık seri yaptılar.
gelinen noktada yıkım daha büyük oldu, aslında 'çok güzel oldu'. cristian gibilerini süperstar diye yutturanlar, ali bilgin gibilerine verilen paralarla altına porsche çekenler, daniel güiza'yı devre arasında değiştirmeye cesaret edemeyenler, lille'i elemeyi bile hayal edemeyen bir teknik direktörü başımıza getirenler, bu takıma bek olmayan bir kanat oyuncusu alamayacak beceriksizliğe mazhar olmuşlar, fenerbahçe gibi bir takımı deivid gibilerinin yaşadığı brezilyalı sığınma evine çevirenlerin eseridir geldiğimiz nokta, bu gurur onlarındır. bugün sorumluluğu alması gereken ne daum ne de oyuncular; yapılacak her şeyi denemişlerdir, oyuncularla gurur duymamız gerekir. ama birilerinin bu aziz yıldırım zihniyetine dur demesi gerekliliği artık aşikardır, kaçınılmazdır, fenerbahçelilik gereğidir.