bu gece "teşekkürler avcılar" diyerek şarkılarını söyleyen.
son günlerde monolog bir şekilde takıntılı hale geldiğim müzisyen kişilik...
çevirip çevirip şarkılarını dinliyorum. belki, aşk var ya, zaferlerim, resim, istemek yetmedi, tomorrow is another day...
bugün şirkette, kafamı karmaşadan biraz kurtarabildiğim bir sigara molasında son günlerde avcılar'ın yolunu aşındıran kuzenimi aramak geldi aklıma. aradım ve özlemimi dile getirdim festival kuşuna karşı... "festivale gideceğim" diyordu kuzenim. düşündüm ve kendimi bu kadar üşengeç, bu denli yaşlanmış hissetmem normal değildi. ak parti ampulünü yaktım kafada ve "kim çıkacak" gibi bir felsefi soruyla muhattap ettim kuzenimi. "demir demirkan" cevabını alınca ciddi anlamda "hassiktir" dedim. daha önce canlı olarak izleyip de albümlerindeki performansını tercih ettiğim bu adamı çalarken görmeliydim. velhasıl gittik ve yarım kalmış aşkların şarkılarına eşlik ettik tüm içtenliğimizle.
gecenin felsefesi de "efes olmasa ne yapardık?" oluyordu demir demirkan'dan...