küçük elemanlarla maç yapmak

entry2 galeri
    1.
  1. her şey spontane gelişiyordu o gün. öyle ki; ani bi' kararla arkadaşlarla boztepe' ye nargile-çay yapmaya gittik. dönüşte caminin yanındaki halısahada top oynayan elemanları görünce "kanka arabayı çek sağa!" sinyali verdim.

    t-shirt, kot pantolon, converse kombinasyonu ile girdik sahaya. evet evet, küçük elemanlar cidden küçüktüler. yaşları 9-15, bilemedin 8-16 aralığında değişmekteydi.

    gereken düzenlemeleri; kadroyu, kaleleri halledip başladık maça. ve maçın başlaması ile çocukluğuma teleport olmuştum sanki. hani yaşım küçük diye kaleye konulduğum, gol yiyince büyüklerimden azar yediğim, mahalle derbil... bi saniye top geliyor!

    - ve sol kanattan kerem şık bir çalımla rakibini geçip kaleciye doğru ilerl... şuttt! kaleci *emre uçarak alıyor topu!

    genç forvetimiz arda' nın forumdan düştüğünü fark edince dinlenmesi için kaleye soktum. ee büyük olmanın avantajı; takımın kaptanı, teknik direktörü, yöneticisi sensin.

    attığım gollerle taraftarları sevindiredururken kötü bir şey oldu. karşı takımın en büyük oyuncusunun sert şutu ufak kalecimize isabet etti ve arda ağlamaya başladı.

    - senin ismin nee!
    + ühüüü ardaaa.
    - ardaaaa! acı yooook! acıı yoook! neymiş?

    arda ağlamaklı bir ses tonuyla yanıtladı;
    + acı yookk!

    çocukların eve gitme vakitlerinin gelmesi ile birlikte çıkışa doğru yöneldik. çıkarken sahanın en uç kısmında bulunan arda' ya yöneldim ve;

    - ardaaa! acııı yokkk!
    + acıı yook!

    arda' nın o sesi, heyecanı, coşkusu, sevinci...
    0 ...