hakkındaki etiksel tartışmaları memleketimin güzide ahlak bekçilerine bıraktığım ilişki. işin bu kısmında değilim. aklıma bu mevzu babında etiksel zemin dışında 2 nokta geliyor. birincisi, chp'deki diktatörlüğün vardığı sonsuz nokta! bu partide vekil olabilmen için, bir yer kendine açabilmen için erkeksen dalkavukluğu ele alacaksın, kadınsan yakın ilişkilerde falan bulunabileceksin. sözün üzerine söz konmayacak yani. yoksası zor yonca. korku imparatorluğunda tek tabanca kalınmalı ki hayata tutunulabilsin.
ikinci olgu da şu: konu açıkça kapatılmak isteniyor. erdoğan'da zekice bu tavra sadık. ee rakip baykal olunca inandırıcılığı oynamak kolay. baykal hatayla kazayla giderse kimden nemalanacak erdoğan.bir diğer diktatör başbakanımız karşısında, her koşulda alt ettiği bir rakip mi ister kendisini riske atmak mı ister? istemez elbet. kim istemez baykal gibi karizmasını halk gözünde yitirmiş lideri?
erdoğan'a gün doğuyor baykallı. baykalsızlığı ne yapsın o!