özellikle anayasa değişiklik paketinin oylamasının tamamlandığı günün ertesinde bir gazetede yayınlanması son derece düşündürücüdür.
Acaba birileri tirajı kendinden menkul bir gazete aracılığı ile deniz baykal'ı yıpratarak diğer kutbun temelini mi sağlamlaştırmaya çalışıyorlar.
istendiği kadar dava edilsin, yok o değil densin, artık halkın kafasında deniz baykal dendiğinde, partisindeki bir kadın milletvekili ile kaçamak yapan parti genel başkanı profili canlanacaktır. Bu da chp'nin inandırıcılığına vurulan ağır bir darbedir.
Velev ki kaset gerçek değildir, bir insanın adı çıkacağına canı çıksın demişler.
Ergenekonla başlayan tasfiye süreci, ana muhalefet liderine ait olduğu iddia edilen kaçamak videosunun yayınlanmasına kadar geldi. Bundan sonra da partinin diğer üyelerine ait olduğu iddia edilen kasetler yayınlanırsa hiç şaşırmayız.
Bu süreç, türkiye'yi seksen yıldır yöneten zümrenin tasviyesidir.
Türkiye bundan böyle müsteşarlar, bilmem ne kurulu üyeleri gibi devlet memurları hegemonyasından çıkarılarak, ülkeye ne katkı sağlayacağı ya da ülkeyi nereye sürükleyeceği belli bile olmayan meçhul bir zümrenin emrine verilmiştir.
sayın yazarlar, sayın okurlar,
demem o ki, bu yaşananların biz halk ile uzaktan yakından alakası yoktur. çünkü birbiri ile mücadele eden iki kitlenin hiçbir zaman halk ile alakası olmamıştır. Hangisi galip gelirse gelsin, ister chp ister akp, halk sürünmeye devam edecektir.
Ne ülkeyi yönetenler ne de yönetmeye aday olanlar hiçbir zaman ülkeyi düze çıkarma kaygısı gütmemişlerdir. Onların dertleri bizim dertlerimizden tamamen farklı bir konsept içermektedir.
O nedenle çok da itibar edilmemelidir.
işiniz var mı, akşama yiyecek ekmeğiniz var mı, siz ona bakın.
