kanaryamızın yine tek tabanca çıkıp ya çakıp ya da yenilip alnının akıyla şehrimiz istanbul, mekanımız kadıköy'e döneceği maçtır. Şike mi? anti-bizans'a ve rengibozuklara göre şike; sarı-lacivert çubuklu formadır, Alex'tir, Lugano'dur, Volkan'dır, Gökhan'dır, Selçuk'tur, kalbimizin üstündeki armadır... Zaten biz de bu yüzden Fenerbahçeliyiz. Girmedik bugüne kadar hiçbir kumpasın içine, ağzımızdan da bir kere dahi o şunu alsın, biz de şunu gibi cümleler dökülmedi. gitmedik federasyon başkanlarının babalarının ellerini öpmeye kupalarla. Hiçbir başkanımız atlamadı sahaya takım kupayla tur atmadan, kaptan kupayı kaldırmadan kupayı sarıp sarmalayıp kendisi havaya kaldırmaya. Basketbolcularımız cezalıyken forma değiştirip çıkmadı bir sonraki maça. Çıkartmadık. Puanlarımızı silip geri vermediler bizim. türkiye'nin en nefret edilen kulübüymüşüz bize ne; futbolda, voleybolda, basketbolda 2009-2010 sezonunda 5'te 5 yapma şansımız varken, atletizmden küreğe, bokstan yelkene, diğer amatör branşlarda başarıdan başarıya koşarken siz neredesiniz? Nerelerdesiniz? biz Fenerbahçe Spor Kulübü'yüz. Ya siz nesiniz?