Din,akıl sahiplerinin kendi hür iradeleri ile en iyiye,en doğruya ve en güzele ulaştıran ilahi bir kanundur."
insan,ferk olarak da toplum olarak da dine muhtaçdır.ilkel insandan tutunda bugünkü teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren insana varıncaya kadar tarih öncesi ve sonrası hiç bir devirde din duygusu taşımayan topluluğa rastlanmamıştır.Çünkü:
insanın ruh ve beden olmak üzere iki yönü vardır.bunlar,nitelik itibari ile birbirinden ayırt olsalarda öyle bir bütünlük içerisindelerki,ruh olmadan beden bir işe yaramayacağı gibi,bedensiz ruhunda bir anlamı yoktur.Aynı zamanda her ikisinin pek çok arzu ve istekleri vardır.insan,ne bedeni nede ruhi ihtiyaç ve arzularını ihmal edemez.Bu bakımdan insan beden itibari ile yaşamak için herşeyden önce gıdaya ve tehlikelerden korunmak içinde barınacak bir yere ne kadar muhtaç ise,ruhi yöndende manevi bir kuvvete o kadar muhtaçtır.insan madde aleminde öyle bir dayanak bulamayacağı gibi aklıda onun bu ihtiyacını karşılamak için yeterli değildir.Ruhun ise pek çok istekleri vardır,öyleki,bunlar için bir sınır yoktur.insan gerçek anlamda mutluluğa ancak ruhun sınırsız olan bu isteklerin temin edilmesi ile ulaşabilir.