Futbolu seven sevmeyen herkesin tanıması gerek bu sempatik adamı. 70 metre depar atarak kazandığı topu kaybetmesi 3 saniyeyi bulmuyor; ama ona rağmen oyuna en ufak bir küsmesi yok adamın. Bir 70 metrelik depar yapıyor ki bu sefer topu bile kazanamıyor ama yine küsmüyor adam, yine koşuyor.
işte bu adamdan alacağımız çok dersler var inanın. Bu adamın içindeki yaşama sevincinden, hayata balılığından almamız gereken çok dersler var. En ufak bir başarısızlıkla hayata, dahası kendimize küseriz pek çoğumuz; ama ben Barış' ı görünce artık bunu yapmayacağıma dair kendi kendime söz verdim. Adamın futbol yetenekleri yok denecek kadar az olmasına rağmen içindeki futbol arzusu, futbolcu olabilme umudu onu Galatasaray' ın orta sahasında oynayabilecek konuma getirmiş. Yani bence getirmemiş de Rijkaard' a göre getirmiş. Futbol, dahası hayat küsmüş bu adama; ama o bunlara küsmemiş.
Bravo Barış. Futbol topu ile olan kavganı kazanacağına inancım sonsuz Barış.