yıllarca uzaktan uzağa tapılan, konuşmaya, açılmaya bir türlü cesaret edilemeyen platonik sevgiliye, mahşer günü, "artık ne olacaksa olsun, zaten beş dakika sonra ne olacağımız belli değil" deyip ilan-ı aşk etmek, muhtemelen de panikle oradan oraya koşturan kızcağızın söylenenlerden hiçbir şey anlamaması, telaşla yakınlarını aramayı sürdürmesi.