türkiye siyasi yaşamında göze çarpan en önemli garabettir. faşist toplumlar kendileri gibi olmayanlara baskı kurarak onlar üzerine onların hayatı üzerine söz sahibi olduğunu iddia eder. bu düpedüz insan hakları ihlalidir.
pekala bizim gibi yarım yamalak da olsa demokrasi olan ülkelerde bu nasıl yapılablir? hitler almanya'sında olduğu gibi iktidara sonsuz güç verirsiniz, onların insan hakları ihlallerini meşru görecek şekilde bir anayasa yaparsınız ve ülkenizde yaşayan azınlıklar üzerine baskı yapan bir iktidar başa geldiğinde dilediğince insan haklarını çiğneyebilir.
durum böyle iken bizim ülkemizde olay tam tersine işler. yani ülkemizde çoğunluk azınlık gibi baskı altında tutulur. demokrasi; çoğunluğun azınlığa zulmü haline dönüşebildiği halde insan hakları devreye girer ve bu zulmü önler. bizdeki gariplik ise demokrasi olduğu halde azınlık faşist grupların çoğunluğa zulmü hak görmeleri.
sadece bu konuya bakarak ülkemizde demokrasi olmadığını veya demokrasinin işlemesini önleyici mekanizmaların olduğunu rahatça söyleyebiliyoruz. bunlar "darbe" gibi dikta dönemlerinde kurulmuş ve dikta gittikten sonra bile yeri gelince diktanın hala var olduğunu gösteren mekanizmalar.
bir ülkede insan hakkı ihlali yapılıyor mu ölçmek çok kolay. insan hakları mahkemesi tarafından en çok suçlu bulunan ülke türkiye. tabi faşizanlaşmış insanlar için bunun fazla emniyeti yok. çünkü herkes bize düşman deyip kendi kendine empati yapma yeteneğine sahip değiller.
ülkemde faşizan gruplar ne kadar yarayı kaşıyanlar olsa da hiçbir zaman çok güçlü olamadı. alman halkı gibi olsaydık ve dünya krizi sırasında yaşanan fakirliğin sebebini yahudilerde buldukları gibi, bizde geri kalmışlığımızın sebebini teröre veya azınlıklara yükleseydik aynen almanların yahudilere yaptığını yapacak konuma hızla ilerlerdik.
bunun en önemli sebebi devletin sadece bir azınlığa değil, çoğunluğa da zulüm etmesi. bugün çoğunluk insan hakları ihllalleri yaşıyor ve bunun düzelmesinin tek yolunun azınlıklara hak vermekten geçtiğini düşünüyorsa söz burda bitmiştir. anayasa değişikliği yapılacak ve faşizan muhalefet yapan partiler ne halkın seçtiği milletvekilllerine ne halkın çoğunluğuna güvenemiyor ve konuyu çözmek için olmadık çareler üretmeye çalışıyor. bir sorunu meclis halletmeyecek, referandumla halk çözmeyecek ise nasıl çözersiniz? askeri dikta gelir çözer. ama o zaman da bu rejime demokrasi veya cumhuriyet denmez.