doğru düzgün bir itiraf yapabiliceğimi sanmıyorum aslında çünkü kendimi anlatırken hep çok çekingenim. över gibi görünmekten çekiniyorum, buna ihtiyacım yok tabi benim! hepimiz kıytırık kişilikleriz hayallerle yaşayan, sırf bu yüzden eziyet ediyorum kendime kıytırık ve salak olma, gerçek olanı gör diye belki de haksızlık ettim bazen, ulan sanki gerçek diye bir şey var. var ama az gerçek çok gerçek var, sadece duyumsama. birine ne kadar yaklaşırsan onun gerçeğini algılıyosun sonra kendi hükmünle karşılaştırıp olanı görmeye uğraşıyosun.
yine anlatamayacağım kendimi sanırım, cesaretim yok; bu kadar önemsediğime inanamıyorum. buraya yazarak kurtuluyorum bundan ama. büyük bir şey bu! hiçbir zaman açık vermemeye uğraşan, kendine acayip aşık biri için bunu yapmak berbat, ama ne yazık ki bu da bir güç gösterisi; of offf, kendimden bazen çok yoruluyorum, ne aşklarım aşk, ne nefretlerim nefret. sadece ben varım diğerleri yok. ne yazık, narsizm dünyayı görememenin en baştaki sebebi; o yüzden uzaklaştım insanlardan kendimle uğraşıyım diye, sarmal gibi şimdilik. beni sevenlere yalan söylüyorum, sevgiyle hiç işim yok aslında. bu yazının amacını şimdi anladım, zor geliyor mış gibi yapmak, neden yapayım? önemli değil, benim derdim kendimle, bu şekilde kendime haksızlık ediyormuş gibi geliyor,* evet, onulmaz yara, hayal ve beklentiler bana uzak, sadece ego tatminlerim; acı denen şey de yok aslında, üzgünüm kimi kandırdıysam. üzgünüm şu an diyebiliceğim tek şey malesef, ama, sadece yük atmak için.*