hayır başörtü meselesi desen o da değil. gayetten kanser olmuş kemoterapi gören ve saçları dökülen bilmem kaç bin kişi gibi estetik amacıyla da takan ve bu şekilde sınava girmek zorunda kalan biri de olabilirdi. öyle olsaydı muamele başka olurdu tabi..
bu devirde hala bu kadar artniyetli ve şekilci bir o kadar da örümcek kafalı insanların olması ve bu insanların akademisyen sıfatıyla kendilerinde böyle yetkileri görmeleri ne acı ne yazık.
söz konusu kızcağızın ruhi çöküntüsünü, yıllarca harcadığı emeğini annesinin babasının ailesinin sırf okusun diye göze aldıklarının boşa çıkmasının sebebi kendini eğitimci sanan bi akademisyenin gelip de başında peruk var diye adayı sınavdan atmasıdır.
özgürlük sadece saçını açanlar için değildir. özgürlük vicdan özgürlüğü inanç özgürlüğüdür. özgürlüğü sadece belli bir kısım için hak gören anayasayla yönetiliyoruz.böyle geri kafalılık olamaz olmamalı.
umarım o akademisyenim eğitimciyim diye geçinen insanlık özürü şahsiyet bir an önce cezalandırılır. her ne kadar onun alacağı en ağır ceza dahi kaybolan yitirilen umutları geri getirmese de, en mutlu günü olabilecekken gencecik bi insanın geleceğini karartmasına bedel olamıycak olsa da bir şeyler yapılmalıdır.
