platonik aşıksanız eğer boka saran bir durumdur. o sizin ona aşık olduğunuzu bilmiyordur ve her seferinde sizi yaralayan şeyler yapıyordur. bilse yapar mı böyle bilinmez ama her hareketi, başka kızlara bakışı hepsi sizi çok üzer. hep açılmak ister ama bir türlü açılamazsınız,korkarsınız ters tepkisinden onu ebediyen kaybetmekten. bir gün olan olur, hıyarlığınızla başbaşa kalır, bin pişman olursunuz. neden açılmadım ben ona, hislerimi neden anlatmadım, diye diye kendinizi yer bitirirsiniz. onu başkasıyla sarmaş dolaş,öpüş kokuş gördükçe ölmekten beter bir acı ve kıskançlık duyarsınız bedeninizde. o yara mütamediyen kanar, ve siz kan kaybettikçe daha beter olursunuz daha çok tükenirsiniz, bedeniniz daha çok yorulur, daha çok yıpranır. unutmak istedikçe unutamaz ondan kaçıp gitmek istedikçe gidemezsiniz. bedeninizi, kalbinizi bu tutsaklığa mahkum eder gibi yaşarsınız. her şarkıda ağlar, sürekli onu düşünürsünüz,kendinizi alkole verir,kurtuluşu başka şeylerde arasınız. kısacası kendi benliğinizi yitirir, hayattaki nice güzelliği farketmez, sanki ondan başkası dünyada yaşamıyor gibi davranırsınız. yanlıştır ama doğruya ulaşmada ve kendinizi bulmada zaman gerekir. sonralarda ben neden bu kadar çok üzülmüşüm, neden bu kadar kahrolmuşum, diyip kurtlursunuz bu tutsaklıktan. o zaman hayat yeniden başlar ve bu sefer kendinizi tutsak etmeden yaşamayı,sevmeyi,sevilmeyi öğrenirsiniz. hiçbir zaman kimse için benliğinizi kaybetmemeyi er yada geç farkedersiniz.