ilk kez ulu-sözlük'te rastladığım şeylerden biri. bunu iddia eden arkadaşın kesinlikle bir alt yapısı vardır buna ilişkin elbette; fakat kaynaklarda şeytan'dan melek olarak bahsedilir. cinler irade sahibi ve cennet cehennem ayrımına insanlar gibi tabidirler. arkadaşımızı yanıltan, melek kelimesine giydirilmiş zamanla oturmuş iyilik perisi aroması olsa gerek. halbuki melekler, nefsi olmayan varlıklardır ve her birinin ayrı görevi vardır. anlatılara bakarak, insanla kendisini karşılaştıran tek meleğin şeytan olmadığını biliyoruz. başka melekler de insanın evrendeki duruşunu sorgulamışlar ve kendilerine nefis "install" edildiğinde, başlarına gelenlerden ötürü hanyayı konyayı anlamışlardır. tanrı, ins yerine cin koysa idi, şeytan bence aynı tepkiyi verecekti.
tabii bunların hepsi, inanıyorsak geçer akçedir. inanmıyorsak bir tanrıya, şeytana da inanmanın manası kalmaz. iyilik de kötülük de içimizde deriz, devam ederiz.
düzeltme : ayet no. veren arkadaşın uyarısından sonra kontrol ettim, ifade oldukça net.
"50 - Yine o vakti hatırla ki biz, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demiştik. iblis hariç olmak üzere onlar hemen secde ettiler. iblis cinlerdendi, Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz beni bırakıp da iblis'i ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne kötü bir değişmedir."
demek ki şeytan anladığımız temelde bir melek değilmiş, orijin olarak da. tabii çeviri 100% doğru ise.
