sevgilinin çıldırttığı anlar

entry12 galeri
    1.
  1. kiminin çokça kiminin ara sıra başına gelen durumdur.

    şahsım adına ara sıra olan bir durum. bunların en sonuncusunu ise sözlükte paylaşmayı ve bir nebze olsun içimdekileri boşaltmayı çok istiyorum; devam edeyim...

    şimdi bir şahıs var. sevgili şahsının "kardeşim" dediği, 100 km ötedeki ilçeye sinemaya gitme planı yaptığı, 3 yıl sonrası için planlar kurduğu ve parfümünü öve öve bitiremediği. bu şahıs ile arasındaki diyalogtan oldukça rahatsızım; yani haliyle. bu rahatsızlık durumunu daha önce bir kaç entrymde de dile getirmiştim (bkz: sevgilinin en yakın erkek arkadaşı).

    öyle bir noktaya geldik ki artık, iş cidden çığırından çıktı. asla kıyaslama yapamam ama ağzımdan şu söz çıktı "ya ben ya o". gayet açık ve net bir ifade. ya benimle devam edersin, ya da "kardeşinle". tabi haliyle beni seçti. onunla arasına mesafe koyduğunu ve hatta o ona bir şey söylemediği sürece konuşmadığını söyledi. eyvallah dedim, devam ettim.

    1,5 hafta geçti. tam olarak dün oluyor aslında bu durum. arkadaşlarla çarşıda gezmekteyiz, bir de baktım karşımdan kimler geliyor. benim ki ve yanında 2 kız arkadaşı; ve önlerinde de 2 sap, o 2 sapın arasında bizim lavuk'ta var. benim yüzüme bile bakmadan geçti gitti yanımdan.

    konuşmuyorum ve mesafeli takılıyorum dediği şahısla beraberdi. ve hatta yanyanaydılar. çıldırdım haliyle. konuşmuyorum artık dediği insanla yanyana sohbet içinde. bunun aldatılmaktan ne farkı var? verilen bir söz var, ve bu sözü bu şekilde gözlerimin önünde yıkmak var.

    akşam geldi, özrü kabahatinden büyük. o ibne normalde yanlarında değilmiş. okulu asıp maça gitmişler, maç izlerken bakmışlar o lavuk tek başına, çekirdek yesin ve yanlız kalmasın diye çağırmış. bak sen... sana ne ya ondan, tek kalmış, çekirdeksiz kalmış... konuşmuyorum diyor, mesafeliyim diyor, o çekirdek yesin ve yalnız kalmasın diye düşünüyor. olacak iş mi ya? bir de arkadaşım o benim diyor. ya sen söz vermedin mi artık onunla konuşmicam diye? olacak iş mi bu?

    neyse geçtim onu, yanyana takılıp konuşmalarının sebebi de, o ibneye bir şey sormasıymış. sorduğu şey de şu "doktora gidiyorum, rapor alcam, doktora ne diyeceğim?". bu konu hakkında msn de bir sürü şey anlattım, doktora ne söyleyebileceği konusunda. hadi onu da geçtim, o ibne bunlara sağlık ocağının nerede olduğunu gösterecekmiş. sağlık ocağı nerde biliyor musunuz? okulun bir sokak üstünde.

    şimdi siz bu kadar şeyin üzerine, sinirlenmez misiniz, çıldırmaz mısınız?

    Haliyle çıldırmanız gerekir, bende çıldırdım zaten. içimi döktüm ne varsa, gelen cevap genellikle şu oldu "tmm". mesajla 2 kez "özr dlrm" yazmıştı, o yüzden bir daha özür dileme gereği duymadığı için ne dersem "tmm" demiş. ya ne bileyim, ben olsam böyle yapmam. haksız olduğum bariz açık ise, karşımdakinin siniri geçene kadar alttan alırım. ama onda yok öyle bir şey "ben bir kez özür diledim, daha fazla ne yapabilirim ki?" zihniyeti var. olacak iş değil.

    çıldırtıyorlar işte böyle bazen.
    0 ...