çocuk yaşlarda kalmış olduğum erkek yurdunun 200 metre karşısında bir kız yurdu vardı. ozamanlarda cep telefonu ve bilgisayar yoktu, yurdun bahçesine mektuplar atardık, mektubun içerisinde; bir adet vesikalık fotoğraf, yanında bir kağıt (duygu ve düşünceler yazan) birde parola. parola: gece yatakhane lambaları yanıp söndüğünde, buluşacaksan sende lambaları yak söndür, caminin arka sokağında buluşalım.
(bkz: hey gidi günler)