dünkü galatasaray - fenerbahçe derbisine topluca gidilmiştir. * kahve çıkışında yurdun yolunu tutan, ben *, galatasaraylı iki arkadaşım ve okulumuzun bekçisi murat abi* hepimiz birlikte otobüse bindik. parayı tek elden verelim düşüncesiyle aramızda hemen ufak bir hesap yaptıktan sonra yolculuk bedelimiz olan üç lirayı bir arkadaşımıza verdik. parayı alan arkadaşımız da maçı ultra aslan grubunun ortasında izlemişti, bol bol tezahürat ve küfür etmişti ancak maç çıkışında sergilediği hareketler yenilginin stresini halen üzerinden atamadığını gösteriyordu. kafasında "nasıl yeniliriz ya" sorusunun binlerce türevinin olduğu yüzündeki ifadeden belli oluyordu. ineceğimiz durağa yaklaşmaya başlamıştık. ineceğimiz yerin adı "koyunlu yolu" idi. ineceğimiz durağa iyice yaklaşınca hepimiz ayaklandık, kapıya yaklaştık. kapının önünde bekliyorduk. parayı bizim adımıza da uzatacak olan arkadaş beynini ele geçirmiş olan yenilgi stresiyle parayı uzatırken, şoförle arasında şöyle bir diyalog cereyan etti:
x: abi şuradan üç koyun bir tam al. bizi şurada indir.
şoför: ahaha koyun? koyunlu yolu mu?
x: ne? haa abi pardon ya. "koyunlu yolu, üç öğrenci bir tam" diyecektim.
şoför: maçtan mı?
x: he abi ya, zaten ona canım sıkılıyor.
şoför: belli zaten.