çocukluğumdan beri adını duyarım, bilirim böyle bir sanatçının varlığını. zaman zaman şarkılarının güzelliği ile, zaman zaman yaptırdığı estetiklerle bir şekilde takipçisi olmadığım halde adını duyurdu bana. arkadaşlarımdan, çevremdeki insanlardan. michael jakson diye bir sanatçı var evet, ama bu yaşıma kadar ya da öldüğü güne kadar ben bu adamın şarkılarını dinlerdim ama sadece radyoda denk gelirse ya da orada burada denk gelirse. takipçisi falan değildim. 2009 yılının haziran ayında bu adamın ölüm haberi duyuldu. çocukluğumdan beri var olan kahraman ölünce bir garip oldum. sonra yavaş yavaş internetten konserlerine,bugüne kadar yaptığı şarkıları dinlemeye başladım. şarkıları çok güzel gelmeye başladı. böyle ne bileyim coşturan, hakikaten içen söylendiği belli olan şarkılar. hele ki konserlerini izlediğimde... ben böyle bir seyirci coşkusu görmedim. olamaz böyle bir seyirci böyle bir sevgi. onca kişinin böylesine sevdiği bir insan benim nasıl dikkatimi öldüğü gün çekti oysa tanıyordum biliyordum böyle bir adamın varlığını. istediği şeyin peşinden koşan ve elde eden bir adam bu. çabalayan, çalışan, seyirci karşısında kendisini mutlu hisseden, içten şarkı söyleyen, ekol olacak kadar efsanevi bir dans yaratan bir sanatçı. gerçek bir sanatçı. şov yapmak için yaratılmış bir sanatçı. yeri dolmayacak bir sanatçı. evet o bir gerçek sanatçı.