bu kadar şaşırılması beni gayet şaşırtmıştır. başbakanımız sünnettendir diye üzerinde bıçak taşıyan, cinlere inanan, ülkenin yeni bir rejime ihtiyacı olduğu ve bu rejimin de hakimiyet kaynağının kuran\islamiyet olması gerektiğine dair açıklamaları olan bir insan.
hiç lafı dolandırmayalım, üzerinde adettendir diye vibratör taşıyan, deniz kızlarına inandığını açıklayan, kilisenin kanun koyucu olması gerektiğini iddia eden biri hollanda başbakanı olsa, siz o kişiye ne dersiniz?
kültürel farklılıklar böyle meretler, bizim için sıradanlaşan-kanıksanmış durumlar başkaları için dehşet verici olabilir.
peki işin dış politika boyutu için kime çatacağız?
elbette başbakanın kendisine ve ekibine. mahalle kabadayılığı ile diplomasi götürmeye çalışırsan alemin maskarası çıkar sana ucube der. sen de bu lafları yer oturursun.
bu kadar basit, kendi düşen ağlamaz. bop aparatlarını siz seçtiniz, paylaştığınız aidiyet sebebi ile başbakanınıza gelmiş lafları aynen başbakanınız gibi siz de takır takır yiyeceksiniz. kabile üyeliğinin, yandaşlığın, aparatlığın, kırıntı toplama hevesinin bedeli bu.