yazıp yazmaman çok mu önemli? hayır. ama bitmişken yazmakta fayda var, sonucunu inceden merak etmiştim. türkiye gibi, insanların yeteneklerine çeşitli imkansızlıklardan dolayı eğilemediği bir yetenek cennetinde yapılabilecek en iyi televizyon projelerinden biri.
acun ılıcalı; bu anlamda tebrik edilesi
hülya avşar; görüntüsü yetesice
ali taran; hatır gönül defterini tecrübelerinden dolayı çoktan kapatmış biri gibi, hani insanın aklından geçiripte söyleyemediklerini gayet güzel söyleyebiliyor. eywallahı kalmamış, en çok onu tuttum ben.
az önce açıklanan birinci(ler), benim çocukluğumun tozlu anılarından komedi dans üçlüsünün modernize hali. vay be! diyebildiğimi ve türkiye bir yeteneği keşfetti diye heyecan duyduğumu söylersem yalan olur. umursamadım bile. ben zaten kaan baybağ için izlemiştim, zira yaşı küçüktü, youtube dan izlediği dansı kendi kendine öğrenebiliyorsa kim bilir daha neler yapabilirdi, çok iyi bir terbiye aldığı her halinden belliydi ve bu da ona ilerleyeceği yolda uzun vadede çok fayda sağlayabilirdi vs vs. her şey bir yana iyi dans ediyordu yahu...
her neyse ben hülya avşar a yetenek ve uzun eğitim sonucu kazanılan özellikler arasındaki farkı ayırt edip, bu farkı gözeterek karar verdiği için teşekkür ederim.
yetenek; belli bir dalda eğitim ve öğrenim görmeden evvel kişinin bu dala olan yatkınlığı. çocukluğundan eşek gibi oluncaya kadar belli bir konuda eğitim,kurs vs. görenler sözüm size; e yapın bi zahmet ya!
edit: böyle entry olumu ya! böyle entry olumu ya!
edit: eksi veren abiler ablalar huu. ne gücünüze gitti sevinmemem mi? size ne ya!