bazen an durur... bazen her şey durur... ama beyniniz?
o son sürat çalışmaya devam eder. düşüncelerinizi seyredersiniz, ve tükürürsünüz gelmişe de geçmişi de... ve en esaslı tükürüğü kendinize saklarsınız...
işte o tükürüğün tam yüzüme yapıştığı andayım. siliyorum, siliyorum ısrarla çıkmak istemiyor. esaslı tüküren biri olduğumu daha iyi anlıyorum o zaman. ama bu tükürüğün adresi ben olmamalıydım ki.
hep kendi canımı yaktım, başkalarına zarar vermemek için. keşke, keşke tam aksini yapabilseydim. o kadar çok isterdim ki bunu. sıradan olmak, derin düşünmemek...
camları kırdılar. üstüne bas dediler. ezbere bastım. canım yandı. ama sevdiğim bas dediği için bastım. sonra o gitti. camların üstünde kaldım. cam kırıklarından daha çok yandı canım gidişine. aldım o camları batirdim kendime kendime. oya oya, kanarta kanarta...
ruh hastası dediler. ama herkes yanıldı. kanser hastası oldum. gülüyorum şimdi herkes yanıldığı için.
bana bir kişi inandı ve beni bir kişi anladı. en güzelinden özetledi hayatı. ilk kez benden güzel özetleyen biri vardı beni. ben de ona özetlemek isterdim ama o hiç bir şey bırakmadı bana, benden iyi anlıyordu hayatı çünkü.
şimdi dalgalara birlikte göz kırpıyoruz onunla. radyoterapi yatağında birlikte topluyoruz en güzel papatyaları. zaman neden ısrarla hep ileriye itekledi beni anladım şimdi.
sen gelecekmişsin diye...
anahtarın oldum, beni elinden sakın bırakma. kaybolurum biliyorum.
ve kaybedenler bir daha bulamazlar kaybettiklerini. yoksa sana hiç öğretmemişler miydi?
sakın deneme bunu. bazı şeyler denenmeden kabul edilmeli. denersen bedeli de ödersin. bırak bir kez de bedel ödemeden yaşayalım senle. senin yerine ben bedel ödeyeyim. tanrı senin tüm dertlerini de bana versin.
senin bana verdiğin mutluluk yanında senden gelecek derdin ağırlığı nedir ki?
öyle bir kadınla birliktesin ki senin için her şeyi yapabilir. hatta seni bile bırakabilir. yeter ki sen iste.
seni seviyorum...
hayatta ilk kez sorgulamadan ve beklentisizce bir gün elini tutacağım günü bekleyerek yalnızca. beklentisizce dedim bir de bak!
demek ki en minimize beklenti bu oluyor sevgide. ancak bu kadar indirgeyebildim, bağışla beni.
hadi gel şimdi sımsıkı kucakla balını. o çok seviyor seni. boş ver gerisini. aldırma. fazla düşünmenin sonu, " benim sonum."
bana bak ve sadece beni yaşa sen. gerisi zaten olur ne olacaksa...