baş örtüsüz fotoğraf çektiremeyen kız

entry23 galeri
    6.
  1. başörtüsünü çıkardığında girdiği imanın bedeninden çıkacağını düşünen kızcağızdır.

    ne var ki iman ve inanç bir histir, duygudur. bedenle değil ruhla, kalple, beyinle ilgilidir. saçları gözüktüğü için kendisini kirlenmiş sanan kızcağızın bu bakış açısından bakarsanız doğarken herkes imansız allahsızdır. bu kadar kolay olmamalı.

    mesele ne örtü, ne iman, ne de inançtır. mesele kendilerini kullandırmak için insanlarımızın bu kadar heveskar olmalarıdır.

    elbette inanç kutsaldır ve bir tek kişinin dahi inanıyor olması, o inancı kutsal olmaktan saygıdeğer olmaktan çıkarmaz. lakin memleketteki sorun, asgari müştereğin ne olduğunun siyasal etkilerle bir türlü belirlenebilir olmamasıdır. kendisinin bu şekilde inandığını söyleyen bir insana saygı duymakta bir sıkıntı yoktur, sıkıntı bunun toplumsal yaşama dahil olması ve olumlu ve olumsuz etkiler doğurmasıdır.

    başörtüsü ile fotoğraf çektirmeyen kız kendince inandığı doğrultuda yaşamaya çalışıyor olabilir ama asgari müşterekler noktasında herkes ama herkes renksiz ve kokusuz olmak zorundadır. herkesin kendisine uymasını beklemesidir sorun yaratan. kendisi genele uymak zorundadır. kendinden fedakarlık etmesidir beklenen. uymadığı noktada da kendi uyumsuzluğunu genel algı ve anlayışa tahvil etmek yerine ya kendisi adım atmalıdır ya da o işe hiç kalkışmamalıdır. çünkü bilmektedir. bildiği halde sırf duvara toslamak için bu davranışı sergilemesi ise acıklı bir yaklaşım olacaktır.

    her inanç kutsalsa, bir tek insan olsun ben patates dinine inanıyorum ve dinimin bana patates görünümlü bir elbise giymemi emrediyor derse buna da saygı duyacaksınız. bir başkasının inancını kendi inanç sisteminizin doğruları ve emrettikleri açısından değerlendirmeye kalktığınız noktada acımasız bir faşist olmaktan kurtulamazsınız.

    gönül ister ki herkes dilediği, istediği gibi giyinsin, dilediği gibi yaşasın, dilediği gibi davransın. ama bu bir ütopyadır. siz devlet olarak, halkınızın bir bölümünün -her ne kadar baskın çoğunlukta olurlarsa olsunlar- dilekleri istekleri doğrultusunda hizmet götürmeye kalkarsanız, bu eşitliği bozmuş olursunuz ve kendi halkınızın bir bölümünü de ayırmış olursunuz. herkesin istediği şekilde giyineceği, yaşayacağı bir düzen dünyada henüz mevcut değildir. bu açıdandır ki bugün ülkemizde yaşanan sorun asgari müştereklerin sınırlarının çizilmesidir. yani özgürlükte ve demokraside değildir eşitliğimiz, eşitliğimiz maruz kaldığımız eşitsizliğimizdedir.

    özetle mesele başörtüsü değil, toplumsal hayata yansımasıdır. herkes kanunlar önünde eşittir, adınızın murat ya da murtaza olması veya ayşe ya da ayşegül olması hiçbirşey değiştirmez. başörtülü ayşe'nin, mini etekli ayşegül'e tahakküm etmesi değildir işte bu yüzden laiklik, farklı yaşam biçimlerine, inanışlara sahip insanların birbirini yakmasının, koyun gibi boğazlamasının önüne geçer. laiklik, mini etekli ayşe'nin başörtülü ayşegül'e saygı göstermesidir de... neye ve nasıl inandığı değildir ölçü, sadece ve sadece insan olmasıdır.
    0 ...