gülmekten gülmeye değişebilir. hiçbir insanın kendini ajdar'a gülme katsayısı ile kıyaslayarak zeki olduğu çıkarımına gideceğini sanmıyorum. tabi eğer gerçekten zeki ise. her şeyin başında adam farklı komik, utanarak gülüyorum ona!
bence hâlâ bir şeylerle dalga geçip gülebiliyorken, bunu bol bol yapmak lazım. çünkü dalga geçmek bir tepkidir!
"pirim vermeyelim, bir iki söyler susar, kurtuluruz" düşüncesi fena görünmüyor; ama bu süreçte ya ajdar'a alışırsak ya ajdar artık bize normal gelmeye başlarsa ve onda artık gülünecek bir şey bulamazsak? televizyon önce dumura uğratır, sonra o dumura uğrattığı şeyleri hayatın bir parçası yapar. Televizyonun en sinsi tuzağı budur.
ajdar'a gülmemek, beni onu onaylamaya daha da yakınlaştırıyor.
ajdar, alamadığı bir elbiseyi alabilmek için bu şekilde hayat standartını yükseltirken, neden benim zeka, algılama seviyem aşağı çekilsin, neden televizyon karşısında birilerine muz atılırken bile tepki vermeyen bir yaşayan ölüye dönüşeyim. sistemin istediği de bu değil mi zaten.