türklerin azınlık olarak yaşadığı hayali bir coğrafya düşünelim, başka bir hakim etnisite politikaları tarafından yüzyıl kadar konuşulması ve geliştirlmesi dolaylı veye direkt baskılandığını da farzedelim. yüzyıl sonrada hakim etnisitenin bireylerinin; baksana kardeşim bu türkler birbiryle anlaşmakta sıkıntı çekiyor çoğunun ana dili artık bizim dilimiz olmuş, karma bir dil konuşuyolar artık, acaba bu konuştukları dil mi değil mi. diye tartıştıklarını hayal edelim. bu tartışma ne kadar mantıklı olabilir ki ? örneğin almanya' da türkçe konuşulması, türkiye' de kürtçe konuşulmasında olduğu gibi sistematik baskı altında tutulmamıştır, maksimum da elli senelik almanya mazileri vardır, buna rağmen; ben bir çok gurbetçinin konuştuğu türkçeyi anlamakta güçlük çekiyorum. o zaman bu tartışma şu noktaya gelir. gurbetçi kötü bir türkçe konuşabilir, ama bu durum o dilin; dil oluşundan bağımsızdır.