duyduğuma göre, bu kişilik, babalarının arap olduğunu zanneden, dil uzattıkları insan olmasa babalarının arap değil, ne olduğunun belli olmadığı bir dölden olma piç durumunda dünyaya gelecekken, şu an gelişmiş dünya ülkelerinin siktiği araplara özenen sikimsonik kişilerce eleştirilmekteymiş.
bütün gün kimseye yararı dokunmayacak konularda "işte peygamber efendimiz bunu demiş, şunu yapmış" diye konuşarak yaşamaya çalışan bu zavallı kimseler keşke yaftaladıkları kimse kadar zekaya, bilince, eğitime, sorgulama ve eleştirme kabiliyetine sahip olsalarmış. cennete girmek için götünü yırtan, yalnızca kendini düşünen bu bencil ve yararsız kimseler, üzerinde tahmin yürütüldüğünde büyük ihtimalle "tövbe, tövbe" diyerek eli sikinde gezen, her gün yapmak zorunda olduğu ibadetlerden bıkmış, dinin koyduğu yasaklar ve yaptırımlarla yaşamaya çalışan ve hayattan da bi gram zevk almayan zavallı canlılardır.
zavallılardır, çünkü kendilerini zavallı durumuna sokmuş enayilerdir. yapacağı ibadetler doğrultusunda cennete gideceğine inanmış, kötü şeyler yaptığında cehenneme gideceği safsatasıyla korkutulmuş, allah'ın sürekli tepeden bu zavallıyı izlediği götten uydurma yalanıyla da paranoyaya bağlamış bu canlıların ne kendilerine, ne insanlığa bir yararlarının dokunmayacağı kesindir. bu yüzden de, bu insanlar dünyanın gereksiz insan müsveddeleridir.
paraya tapanların götünden sıktıkları sömürü düzenine baş kaldırmayacak kadar zavallı, inandığını sorgulamayacak kadar bilinçsiz, yaptıklarının mantıksızlığın alası olduğunu göremeyecek kadar da gerizekalı olan bu primatlar dünyadan habersiz oldukları kadar kendilerinden de habersizdirler. bu yüzdendir ki, bu insanların eleştirdiğini düşündüğü insanlar hayatın tadını çıkarıp, ellerinde bira şişeleri, müziğin coşkusuyla kendilerinden geçip, "yaşıyorum ulaan" diye sevinç çığlıkları atarken, bu eleştiri manyakları ellerinde kuran, en siktiriboktan dillerden biri olan arapçayı öğrenip arapça dualarla dünyadan bihaber sönük karakterler olarak ecellerinin gelip de, allahcıklarının yanına uçmayı beklerken, dünyevi ne zevklerin, ne mutlulukların ellerinden kayıp gittiğinin farkında bile değillerdir. hem de dönüşü olmayacak bir şekilde; çünkü dünyaya tek bir kez gelişimiz de acı bir gerçektir. eleştirdikleri insanlar renkli, ilginç ve eğlenceli bir yaşama sahip olup, öbür taraf kaygısıyla ölüm korkusu taşımayıp, saçma ibadetlerle vakit öldürmeyip, ölünce yalnızca öleceğinin farkındayken, bu eleştiri zevzekleri uğrunda bir ömür harcadıkları inanç sisteminin kıskacı içinde kısılıp kalmış, ölünce yalnızca ölüp dünyada bir iz bırakmamış, silik, ölü ve gereksiz et parçaları olarak bu dünyadan siktir olup gideceklerinin farkında bile değillerdir. ama en kötüsü bunları fark edemeyecek oluşlarıdır. çünkü ölünce insanda bir bilinç kalmayacağından nasıl kandırıldıklarını, nasıl bütün toplum tarafından uyutulduklarını, evrendeki bütün anlamının bir et parçasına denk geldiğini anlayamayacaklardır. bunu şimdiden görecek bir bilince ve bakış açısına da sahip olamadıklarından, yetersiz zekaları ve görmeyen gözleriyle kendilerine acımayan bu insanlara acıyor bir yandan da jaheira. bu dangalaklar tarafından eleştirilmeyi hak etmiyor tamam, ama böylesine bir cahillik ve salaklık bu insanların -bak insanlar diyorum- bünyelerinde nasıl barınabiliyor ama? gereksiz ve boş insanlar bunlar. zavallıdırlar demiştim di mi?