peygamberlerinin "kul hakkı yeme. allah her şeyi affeder ama kul hakkı yemeyi asla." sözünü götlerinden anladıklarından, cemaatten gelen, gerizekalı halkın sömürülmüş paralarıyla alınan cipleri kullanan türbanlı karılardır. "belki kazanıyordur sanane" görüşüyle gelebilirsiniz bana ama incelendiğinde bu kişilerin mutlaka gelirleriyle uyuşmayan mal varlıklarına sahip oldukları görülür. bunun nedeni, cemaatçi ya da hükümetçi olmalarından kaynaklanır. "devletin malı deniz, yemeyen keriz" aşağılık sözüyle de bu durumlarını desteklerler.
asıl kul hakkı yiyen, asıl namussuzluk, şerefsizlik yapan bu namazında niyazındaki sözde müslümanlar bir de çıkıp da ateistlere laf etmezler mi? "cipine bir, sana iki!" diyesi gelir insanların. allah'a inanmayan ama haram para yemeyen, altında ciple değil, emekli maaşıyla aldığı orta derecede bir arabayla gezen, kul hakkı yememiş, onuruyla, şerefiyle gezen insan mı, yoksa orucunu tutup, namazını kılan, bir yandan da cepçilikle edindiği parayla, aşağıladığı avrupalının cipine binen insan mı daha değerli allah'ın gözünde merak ediyorum. eğer namaz kılıp, haram parayla lüks arabalarla fink atanlar daha değerliyse ben allah'ın adalet sisteminden şüphe duyar ve böyle bir allah'ı reddederim arkadaş.