leo franco'nun baraj yapmayı bilmediğini öğrendiğimiz maç oldu. tehlikeli bölgede 3 adet serbest vuruş oldu ve bizim gerizekalı kalecimiz hepsinde de* direkle barajın arasına 2 metre fark koydu. sonra da geçti barajın arkasına. atletico madrid'in golü bu salak yüzünden geldi.
ha diyeceksiniz ki; 3-4 tane de net pozisyon kurtardı. ama o pozisyonlarda rakip topa sağlam vuramadı. hele bir pozisyonda yandan gelen ortaya birisi vurdu* bizim salakonun omzuna çarpıp geri döndü.
atletico madrid'in en büyük kozu leo franco. adam şu an için bizim en yumuşak karnımız.
tüm bunların dışında hep adam adama savunma yaptıran rijkaard, atletico'nun hızlı adamlarına karşılık alan savunması yaptırdı. dikkat ettiyseniz hep 1-2 metre geride karşıladık, pasları kesmeye çalışmadık. ilk topları almalarına izin verdik.
iyi kötü bir nokta santraforumuz olsaydı maç çok farklı olabilirdi. her zamankinden çok bu maçta oynamayı değil, oynatmamayı seçtik. ileri çok top şişirdik bu toplara hamle yapacak adamımız çoğu zaman olmadı ne yazık ki.
haftaya ne olur bilinmez ama vicente calderon gibi bir cehennemden bugün alnımızın akıyla çıktık. darısı ali sami yen'e.
not: ulan bilen varsa; rijkaard, caner erkin'i niye 35. dakikada oyundan aldı bi açıklayabilir mi bana? sakatlık mı, taktik mi, kötü performans mı?