fransız parlamentosu tarafından kabulünün şahsımı ziyadesi ile memnun ettiği zayıf bir
ihtimal olsa da senato tarafından rededilmesinden daha da ziyadesi ile korktuğum yasa
tasarısıdır.
aynı ile kanunlaşmasında sayısız fayda mülahaza etmekteyim.bakınız bugün dünya basının-
dan,kamu oyundan yükselen tepkilere.tüm tepkilerin birleştiği nokta bu kararın ifade
özgürlüğüne vurulan bir darbe olduğu. tabii özgürlük fikrinin neşet ettiği yer olan
fransız parlamentosunun bu ikiyüzlülüğe sahne olması ironik veya dramatik değil patetik.
ne rotterdam belediyesinin uygulamaya koymaya çalıştığı '' sokakta flamanca konuş ''
kararı, ne de yine hollanda ' da türk orijinli milletvekili adaylarına yapılan baskılar
avrupa 'daki çifte standartlı yaklaşımların hakettiği dikkati çekmesine yetmemiş, lokal
nitelikte kalmışlardı ( bırakılmışlardı ? ) fransızlar öyle bir tüy diktiler ki kayıtsız
kalmak olmazdı. ah diyorum başka bir parlamento da özense şunlara, mesela yine hollanda-
lılar , malum her nedense fransızları takip etmeye bayılıyorlar, ab anayasasını da fran-
sa ' nın ardından redetmişlerdi.