tabii ki kendisine saygımız büyük, tabii ki bu sezonu sıfır kupayla kapatsa bile herkesin gözü kapalı bir şekilde seneye de kalmasını gönülden isteyeceği büyük teknik direktör fakat antalyaspor'a elenmenin ardından illa ki oklar kendisine döndürülecek cellat türk basını tarafından.
10 şubat 2010 galatasaray antalyaspor maçı'nda müthiş hatalar yaptı demek yersiz, hatta yaptğı tüm müdahaleler gerçekten yerindeydi. ikinci yarıya giovani dos santos/emre çolak değişikliğiyle başlayıp 48'de emre'nin golüyle 2-1 öne geçince zaten şahaneler ötesi basınımızın çirkef üyeleri eminim bir yutkunmuşlardır yarın ne yazacağız biz diye. ikinci yarı öncesinde dahi ilk yarı kaçan net pozisyonlar, 2 adet direkten dönen top zaten olumlu sinyaller veriyordu, elano'nun "dur bir ceza sahasına tek başıma gireyim ne olacak" deyip yerde kalmasıyla kazanılan penaltıdan gelen gol zaten daha ilk yarıdan susturacaktı bu çirkefleri ama necati sağolsun umut verdi bunlara.
ikinci yarı emre çolak'ın golüyle 2-1 öne geçtikten sonra bir türlü istenen baskı olmadı, bunu sebebi orta sahada topu geveleyen mustafa sarp-mehmet topal ikilisi ile defanstan topu çıkarmakta güçlük çeken emre güngör'ün yarattıkları tempo düşüklüğüydü. belki herkes galatasaray'ın turu geçmesi halinde emre çolak değişikliğini konuşacaktı ama bundan daha önemli olan göbekteki ikiliden birinden vazgeçip hakan balta'yı sol beke, caner erkin'i de asıl mevkisi olan sol açığa alan mehmet topal/hakan balta değişikliğiydi. bu değişiklik zaten baskıyı getirdi fakat 2-1'den sonra ya da daha öncesinde ilk yarının sonunda değil de skor 2-2'ye geldikten sonra bu değişiklik yapılınca manası da azaldı.
santrforsuz oyunda orta saha oyuncularının ceza sahasına sağdan soldan kaçarak girmesi en önemli gol silahıdır. barcelona'nın xavi/iniesta/messi ile yaptığı bu dalışlara benzer girişimleri maç boyunca mustafa sarp 4 kez çok önemli gol pozisyonlarına girerek gösterdi, 2 gol de zaten emre çolak'ın göbekten sızması ve caner'in sol açıkta kendisini unutturması ile geldi. gol olur ya da olmaz, rijkaard'ın ısrarla aşılamaya çalıştığı sistemin zaman verilirse illa ki tutacağının sinyalleriydi bunlar her ne kadar anlamlı ve sürekli bir ritm içerisinde göz önüne serilmese de. tabii ki oyuncu kalitesi de burada etken oluyor. iniesta/xavi'nin girdiği pozisyonu gole çevirme ortalaması ile mustafa sarp'ı karşılaştırmak bile mümkün değil.
2 ön liberolu sistem galatasaray'a pek de iyi gelmiyor. bu ön liberolardan birisi daha topu yönlendirmeye daha yatkın bir futbolcu olsa (en kötü ihtimalle 2 yıl önceki ayhan akman bile iş görüyordu) ortada dönüp duran pas trafiği de işlev kazanacak. hem arda hem elano aslında orta sahaya gelip top alıp dağıtmayı seven futbolcular. tek ön libero, önünde arda-elano, sağda keita/sabri, solda caner/kewell'lı ve illa ki önlerinde bir santrfor (baros) olduğu sürece sezona çılgın atarak başlayan galatasaray sahalara geri dönecek buna da hiç şüphe yok.
elbette ki "galatasaray adının olduğu yerde umut vardır" fakat bu umudun süreklilik kazanması ve mantıklı dayanakları olması için öncelikle bu kıvırcık hollandalının en az 2 sezon daha floryaya hapsedilmesi elzemdir. basın toplantılarında maç sonlarında suratının asıklığı, kalması adına hiç hoş sinyaller vermese de kendisine verilen bu krediyi en iyi şekilde kullanması en büyük dileğimizdir.
Teknik direktör Frank Rijkaard, Ziraat Türkiye Kupası'ndan elenmelerinin kendileri adına çok üzücü olduğunu belirtirken, ''iyi oynadık ve kazanmayı da hak ettik. Ne yazık ki yaptığımız hataların bedelini çok ağır ödedik'' dedi.
Antalyaspor'a 3 gol attıklarını ve çok sayıda da pozisyona girdiklerini anlatan Hollandalı çalıştırıcı, ''Tabii ki konuşmamız gereken hatalar var. Belki çok sayıda hata yapmadık, ama kritik zamanlarda kritik hatalar yaptık. iki önemli hata bize iki gole neden oldu'' diye konuştu.
Rijkaard, sakat oyuncuları arasında en çok kime ihtiyaç duyduğu şeklindeki bir soruya, ''Bizim forvette sıkıntımız var. Baros sakat olduğu için Jo alındı, ama o da sakatlandı. Buna rağmen bugün 3 gol attık. Belki günümüzde değildik ve şans rakibimizden yanaydı'' yanıtını verirken, yine bir soru üzerine, Giovani'nin biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu ve iyi bir Giovani'yi aralarına beklediklerini ifade etti.
''ARTIK ÖNÜMÜZE BAKMALIYIZ''
Hollandalı çalıştırıcı, Antalyaspor'a elenerek Ziraat Türkiye Kupası'na veda etmeleriyle ilgili, suçu kendilerinde aramaları gerektiğini dile getirirken, ''Şimdi bizim yapacağımız, önümüzdeki lig ve Avrupa kupası mücadelelerine konsantre olmak. Başarı kazanıp taraftarımızı mutlu etmek istiyoruz, çünkü bunu hak ediyorlar. Artık önümüze bakmalıyız'' dedi.