neil, silüet itibarı ile televizyonda görününce, tip tip bakan bir kertenkeleyi andırmayan, pörtlek pörtlek bakıp, "acaba gene kime saman altından piçlik yaptı, kime tekme, dirsek, kafa, attı?" dedirtmeyen bir futbolcudur. diğeri hakkında yorumum yok.
bugün bir stoperin, defansta topla oynayabildiğini, oyun kurabilip, çalım yaparken, hücum yönünü belirlediğini gördü türk futbol seyircisi. "roberto var ama ya robertoooo off ya robi'yi unuttun ama yaaa..." diyen aziz kardeşlerim için diyeceğim odur ki; evet r.carlos dünyanın en iyi bek oyuncusuydu, ve topu müthiş kullanırdı, ufacık boyuyla koca forvetleri alt ederdi; fakat bu yüzyılın, henüz başladığı yıllarda...
-öptüm bye...
-bye...
edit: ama oldu mu şimdi roberto ? taa elin brezilyalarından gelip eksilemek olmaz ki, sen değil miydin; fb, "kariyerime yakışmayan bir takımdı." diyen, aksini iddia eden mi oldu, yüce madridli...
