hakemin kaşının gözünün dışında başka yerlerinin de oynayabildiğini öğrendiğimiz maçtır.
bir sözüm de taraftara, özellikle maraton üst kısımdakilere uyuttunuz bütün stadı uyuttunuz resmen, biz bağırdık, çok ses çıkardık falan demeyin, bir numaranızı göremedik, bütün uyutma tezahüratlarını arka arkaya söylediniz, hakem maçı katlederken dahası diyarbakır korner kullanırken, ''haydi fener haydi fener haydi tam zamanı tam zamanı şimdi'' tezahüratını başlatmanız da nasıl maçtan kopuk maçı izlemediğinizin kanıtı.
hakem ilk çuvalladığında tepkimizi düzgün verebilseydik, bugün çok başka şeylerden konuşuyor olurduk.
dün biz 1 puan kazanmadık, biz 2 puanımızı kaybettik, bilica'nın yediği sarı kartı gözü gören herkes elini vicdanına koyup bir daha incelesin, mehmet topuzun kırmızı kartına ise diyecek birşeyim yok, 2 tane birbirinin boğazını sıkan adam var sen fb'li olanı oyundan atıyorsan, asla senin iyi niyetin yoktur.
koray gençerler görevini yapmıştır, bu ülkede böyle bir maç gs alehine olsaydı, şuan koray gençerler düdüğünü asmıştı.
el değmemiş lig isteyenler, dün akşam aynı dakika da iki kere elle ceza sahasında elle topu düzelten futbolculara ne diyecekler,
hiçbir şey demeyecekler.
rakibe rakibin ceza sahasında faul yap penaltı kazan, rakip kendi ceza sahasıda elle kolla oynasın, futbolcunla güreşsin, itsin kaksın ama sen hiç bir kuraldan faydalanama...
kimseden bir beklentimiz yok sadece ve sadece ya kurallar herkese eşit uygulansın, ya kurallar herkese eşit hoş görülü olsun.