türkiye arenasında tek siyaset yapan partidir. siyaset; sorunlara çözüm arama yolu ve demokratik çerçevede bir uzlaşma zemini hazırlamak ise diğer partilerin siyaset yaptığı söylenemez. bir ülke sorunu hakkında akp ile yanyana gelmek istemeyen insanların siyaset yaptığı sadece sözde kalır. siyasette sorunlar, karşıt fikirlerdeki toplum kesimlerini temsil eden siyasilerce karşılıklı oturulur konuşulur ve herkesin temsil oranı nispetinde bir ara formül üretilir. ne chp, ne bdp, ne mhp, akp temsilcileriyle veya birbirleriyle bir araya gelmeyerek çözümsüzlük üretiyorlar, sadece eleştiri yoluna baş vuruyorlar.
bu tavrın sonu hayra alamet değildir. daha önce yaşadığımız darbeleri incelerseniz siyasilerin bir birlerine kan düşmanı gibi davrandığını, yan yana gelmediğini ve sonuçta toplumun parçalara bölündüğünü görürüz. ülke sorunlarına siyasiler sorun üretemezse bir bizim ülkemizde değil tüm dünyada sorun askere sevk edilir ve askeri çözümler devreye girer. bir anayasa hazırlamak konusunda, demokratikleşme konusunda, terör konusunda ve başka konularda alabildiğine eleştiri yapıp bir tek çözüm önermeyen siyasilerimiz bu siyasetle halktan daha çok oy beklerler. iktidar dışında partilere baktığınızda hepsinin bir başka faşizm güttüğünü, hepsinin derin korkuları olduğunu görürsünüz. faşizmin tanımına bakarsanız kendini diğerlerinden üstün gören, kendinin ezilmiş olduğuna inanan ve bu ezilmeye şiddet ve baskı kullanarak karşı koyan, derin paranoyaları olan insanlar olduğunu görürsünüz ve faşistler kendileri dışında her kesimi düşman gördüklerinden uzlaşma yoluna gitmezler. bu yüzden aklı selim insanlar faşizmi savunan partilerin söylemlerine ara sıra kapılsa bile gün gelir nerede durduğunu farkeder.
sonuç olarak akp bu ülkenin yarısının oyunu almış, bulunduğu yerde bileğinin hakkı ile duran bir partidir. onu kabullenmek istemeyen partiler onunla ilişkiye girmeye çekinip yalnız bırakıyorlar. bir ülkenin yarısını temsil eden bir partiyi iktidar olsun veya olmasın nasıl dışlayabilirsiniz? bu dışlamak siyasetin bittiğini ve askeri çözüm aradığınızı göstermez mi? bdp'yi bir kenara bırakalım siyaseti akp'ye terk edip uzlaşmaya, karşılıklı fikirler söyleyip orta yol aramamaya inananların yani chp ve mhp'nin geçmişteki örnekleri bilmediği iddia edilemez. her darbe böyle ortamlar nedeniyle yapıldı. toplum kesimlerini düşman olarak görüp onların görüşlerine değer vermemeyle oluştu. bir fark var. bundan önceki dönemlerde küçük kitlelerin birbirlerini düşman ilan edilmesi vardı. şimdi ise halkın % 47 sinin temsilcisini dolayısıyla % 47'yi düşman ilan ediyorsunuz.
bu ülke insanları; siyaseti, çözümsüzlük üreterek, kışkırtarak toplumu bölmek isteyenlere bırakmayacağını gösteriyor. bu partiler gittikçe oylarını azaltıp, yok olmaya yüz tutuyorlar. yerlerine bir dönüşüm partisi illa ki çıkacak. insanlar, askeri çözümler yerine olayları siyasilerin çözmesini istiyor. buna karşı çıkanı ise tasfiye ediyor. o kadar krize, şuna buna rağmen akp üçüncü kez iktidar olacak. bunun sebebi siyaset yapan tek parti olmasıdır.
abd bile artık el kaide ile siyasi yollardan mücadele etmeyi seçip afganistan'da çalışmalarını farklı yönlere kaydırıyor. terörü doğuran sebeplerin bir kesimi baskı altında tutmak olduğunu farketmişler. bizim ülkemizde bazıları hala farkedemedi.
bir ülkenin anayasası toplumsal bir antlaşmadır. herkesi asgari müştereklerde memnun etmek zorundadır. bu ülkenin % 99'u anayasa değişmesini istediği halde bunu yapmıyorsa karşı çıkan siyasileri suçlar...
