üstündeki elbise gözlerinin renginde
yürüyor yürüyordu arkasına bakmadan
onu kaybettim bir kış gününde
yağmur yağmur yağmur yağıyordu durmadan
ölü taşıyan bir araba
araya girdi galiba
koştum koştum yetişemedim
sanki önümü kapatan bir sütundu zaman
insanlar otomobiller dalgın habersiz zalim
alıkoyamadım onu meçhullere dalmaktan
boşunaydı artık çaba
boşuna mıydı acaba
dondum kalakaldım olduğum yerde
gözlerimi kaplıyordu duman duman duman
gönlüm ne geçmişte ne geleceklerde
bir mahkûmdum görülmemiş bir cezaya çarpılan
uğrayan bir azâba
sığmaz hesaba kitaba.