"eski sevgilinin yaptığı şerefsizlikler" gibi bi başlık açabilir pekala, sağda solda çaçaroz gibi konuşur da durur. yok bunu yaptı, bıt onu yaptı diye anlatır da durur. bi sus be, hayatının bi kısmı da kendine kalsın di mi? adı üstünde -özel- hayır, eski sadece "an"a dair bi tanım. yaşanan hiçbir şeyi ortadan kaldırmıyor ki, iyelik eki kullandığın her insan ismi sana özel işte. öyle ya da böyle, tüm insanlar değişik isimler ve zamanlamalarla hemen hemen aynı sıkıntıları yaşıyor zaten, en birinci benim, en kötüsü benim başıma geldi tellallığı mevcut ses tonunuza yeni bi nota ekliyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. sonuç olarak, taşıyamayacağın paketi eline alıp, sonra da kolum kırıldı, belim sakatlandı. senin yüzünden, deme hakkına sahip olduğunu düşünsen bile, onun yüzünden demeden önce "sen"e danışmalısındır. kimse tek başına yaşamıyor bi ilişkiyi.
her neyse, mırıltının özeti şu; yediremediğin ve "şerefsizlik" olarak tanımladığın bi mürekkep varsa arka sayfandan bugünün üzerini kapatan ya da istemediğin bir şekilde lekeleyen, geçersin kişinin karşısına ve hesaplaşırsın. daha çok kişiye anlatmak ya da daha çok afişe etmek, "evet evet ben de yaşadım bunu"lu cevaplar almak yaşadığın her neyse "şey"in hiç yaşanmamış olmasını sağlamaz. benzerin insanlar, sadece yalnız olmadığını farkettirdiği için güçlü hissetmekse amacın, iyi otlanmalaar, iyi otlanmalaar..