kaldırım hikayeleri

entry2 galeri
    1.
  1. var olmanın dayanılmaz bencilliğinde hayata karşı kürek çekiyoruz, ne kadar başarılı ve mutlu olabilirsek o kadarız. karanlık, sessiz hatta kimsesiz hayatlar yaşar ruhlarımız; ne kadar kalabalık olsa da etraflarımız. susmayı seçeriz bazen gülmeyi bazen de ağlamayı ama ömrümüzün çoğu anlam ve anlaşılma kargaşasıyla geçer gider... böyle bir kavramlar silsilesinde buluverdi kendini ve bir kere daha baktı aynadaki yansımasına, yine sustu; dili susmasa da beynini susturmaya çalıştı. dar ve nemli duvarlar arasında bırakmak istedi düşüncelerini kapıdan çıkarken. Anlamsızdı onun için gördüğü her şey. Kapısını çarpıp çıktığı evi, özenle diktiği çiçekleri, her sabah ona günaydın diyen sokak kedisi. Sokağı her zamankinden daha tenhaydı bu sabah. Belli ki daha şehir uyanmamış. Ya da o yaşayanları göremeyecek kadar farkındalığını kaybetmişti. Bu sefer farklıydı,bu sefer gerçekten kopmuştu, sahte olan gerçekliklerin esiri olmuştu. Beyninde yine düşünceler; hangisine inansa hangisine tapınsa çare yok. Kaybolup gidecekti bu girdabın içinde. Tek bir kurtaran dilerken kimsesizliğine alışkınlığını unutuyordu. O hep kendi kendini kurtardı. Yaşanmışlıklarıydı onun tek kurtarıcısı. Asla ders almadığı pişmanlıkları, aynısını yapmaktan bıkmadığı hataları belki de..
    0 ...