s on dokunuşlardı yağmurdan arta kalan birikintiler gibi, e vliya sabrı vardı sanki sende taşkına uğramış bir sel gibi, n imet sanılan bir ekmek tanesinin sıcaklığı gibi bir kalbin vardı, i lk kez çarpandı beni gözlerinin hapsi,
i natçı keçiler gibi didişip durmaktı aramızdaki oyun, s anki çocukluğumuzun geçtiği bir son duraktı t üm o aramızdaki çocuksu bakışlar, i stemekti delicesine bir saklı meyvayı, y üce adem ile havva gibi, o lmayacak bir ipte atlamak gibi r asyonel olmayan bir sevdaydı, u zaklaştıran birbirimizden bizi, m enfaatlerimizin kendi sesleriydi...