çoğu kişinin, son reklam girişiminden dolayı "ticarethane" damgası yapıştırarak ve ekşi sözlük menşeli eleştiri bombardımanına tuttuğu ancak madem kıyaslama mantığında tanımlama sürecine giriyoruz, bence temel karakteristik özelliği "yarı anarşist amatör ruh" olan ekşi sözlük' ün yanında, amatör ruhun allahı denilebilecek seviyede ve ticarethane olmaktan uzak sözlük.
sözlükleri birbirleriyle kıyaslayıp "ideal olanı" bulmak mümkün değildir. zira kıyaslayanın "ideal kriterlerine" göre yön değiştirecek bir analiz sürecidir bu. gelelim sözlüklerdeki ve sözlükleri sözlük yapan "amatör ruhun kutsallığına". kısaca, kâr varsa; amatör ruh ölmüştür. o yüzden, masrafının üstünde bir getirisi olan sözlükler, artık kurumsallaşma sürecine girmiştir. artık önemli olan, bu kurumsallaşma sürecini en az zararla ve temel dinamikleri yozlaştırmadan başlatabilmektir.
uludağ sözlük' ün reklam adına sözlük kapatması etik midir? eğer ki söylendiği gibi; son kuruşuna kadar yardım amaçlı yapılan bir hamleyse, evet etiktir. 1 saatlik kapanışı ise bu bağlamda sansür olarak değil, saygı duruşu olarak değerlendirmek gerekir.
varsayalım zall, çoğunluğun "haklı" tepkisine direnemeyip, yapılan ticari hamlesini meşrulaştırmak adına sosyal bir kılıf uydurdu. bu elbette ki eleştirilmelidir. ancak, eleştirilmesi gereken esas nokta; ticari kaygılar olmalıdır. bir başka ticarethanenin*, bu işleri daha bir el altından yapabiliyor oluşu mudur uludağ sözlük' ün sıçışı? benim anladığım budur.
ve 2 dk. işlem yapmadığında kendiliğinden reklam temasına dönen bir sözlüğün ticari kaygısıyla, reklam adına 1 saat kapanmış bir sözlüğün ticari kaygı şiddeti arasında zerre fark yoktur. ve gördüğüm kadarıyla zall, bir sözlükte küçük tayyip' i oynamayan ve ender bulunan bir "patrondur". konunun zall' la alakası yok veya kendisini savunmak adına söylemiyorum. ki zamanında mesaj atmıştım, cevap dahi vermemişti kendisi. yani ağam zall, paşam zall değil mevzu.
ancak madem uludağ sözlük' e karşı önyargılarınızın mimarı ve meşrulaştırma sığınağınız sadece ssg/ekşi sözlük olacak, o vakit biraz objektif olun bari. bu minvalde; uludağ' dakiler aslında uludağ' ı değil, ekşi kadar popüler olamamalarını eleştiriyor, ekşi' dekiler ise, tek olma heveslerini doyuruyor.
şöyle özetleyeyim; bir kaç gündür yaşanan bir olay ancak gerçek isimler kullanılmamıştır:
zall - pröfösyönel uludağ yaş günü partisi var lan gençler. paralı emme. masraf çok, zarar ediyoruz emme eskilerin çoğu davetiyeli.*
uludağ sözlük yazarları - birader tüccar mısın, sözlükçü mü? unutma, götündeki o markalı donu benim sayemde kazandın? bıdı bıdı*
idealist yazar - gelin canlar bir olalım!
u.s.y. - tamam dost, yemişim tüccar kafasını.
zall - olm biz öyle de, böyle de bu işte aşırı kar edemedik lan. (dikkat ederseniz zarar yok. kurumsallaşma adına bu gibi profesyonel partiler piyasada reklamın kralıdır)
zall - yaa tamam lan gelin. sizi de alıyoruz içeri. ben ödicem lan tamam olm lan fakir ibneler. hani benim sülo şapkam?
u.s.y - yok yeaaa. yemedi dimi bıdı bıdı bik bik.
ssg - yaa tamam lan gelin. sizi de alıyoruz içeri. ben ödicem lan tamam olm lan fakir ibneler. hani benim sülo şapkam?
ekşi sözlük yazarları - vaay paşam, ağam. ya lider dediğin budur abi. gezegen açsa oraya yerleşirim valla. benim olanı bana lütuf gibi sundu ve üstelik prim yapamayınca. helal olsun olm. ne de olsa daha çok iktidar kokuyorsun, yönettiğin kitle büyük. severiz seni hehe. oylar bu sene de akp' ye. ha ne, tayyip diktatörlüğü ve faşizm, sadaka toplumlar bıdı bıdı bıdı.
bu örneği neden mi verdim? görün artık bazı şeyleri ve daha popüler ancak sürü mantığıyla güdülmeye mahkum lümpen bir topluluğu baz alarak, sırf daha az popüler diye, hala bir şeylere benzeyecek bir oluşumu ve üstelik kaliteden dem vurarak yerle yeksan ediyorsunuz. ekşi sözlükteki kalite bugünden itibaren sadece jilatindir arkadaş. hiç birinde öz olmadığı bugün ayyuka çıkmıştır. aslolan özdür, yoksa ben de bilirim vikipedia açıp 20 tane latince kelimeyi ardarda sıralayıp kalite konuşturmayı. burası hala bakirken, hala sahibinin tek ekmek kapısı olmamışken, işlenmeye meyilliyken, kendi ortaya koyduğun kalitenle yüceltmeye bak. zall' dan, moderasyondan medet ummaktan vazgeç. yazmaktan çok, yazılanı oku ve değer ver.
ve umarım zall burayı tek geçim kaynağı ilan etmez. zira bu olay yaşanmış ve mide bulandırmıştır. ki işin doğasıdır bu zaten. "süpermarket vs bakkal" örneğini düşünün işte.