--spoiler--
kemal sunal bir filminde delidir ve deli arkadaşı ile birlikte bir kasabaya gelir. yetkili kişiler sanıldığından ve kardan yollar kapalı olduğundan kasabayı rahatça idare ederler ve fırsattan istifade kasabalıyı kazıklayan esnafa haddini bildirirler. bu filmden diyalog:
ks: halkı kazıklamışsın. 3 gün dükkan kapatma, 5000 tl para cezası, vs vs.
esnaf: bu cezalar da ne? asın bari...
ks: hah kendisi buldu cezasını, hadi savcım hallediver.
--spoiler--
eh bu yorumda da az kaldı o raddeye galiba. olmadı asamasak da linç ederiz. tamam, güvenlik kuvvetlerine taş atmak suçtur, 8 yıl olmamalı ama makul bir cezası da olmalı (18 yaşın altındakiler için hapis dışında bir mekanizmayla olması daha mantıklı). ama burada asıl amaç ıslah etmek ve 15 yaşındaki genci suçun mahiyetini algılayıp bir daha bu suçu işlemeyecek mentaliteye taşımaktır. hakların geçerli olduğu, hukuk düzeninin işlediği bir ülkede yaşadığına onun da inanır olması esastır ki taş atmayla hak aramaya kalkmasın. kendisinin yaptığı bir hatanın aşırı sonuçları nedeniyle devlete küsmesin. hapishanede ortamına girip iyice militanlaşmasın. yoksa asmayla kesmeyle yıllarınız geçer, kinler daha da körüklenir, gençleriniz kaybolur. böyle sürer.
(not: örnekteki detayların hepsi bir yana kemal sunal'ı ve o filmdeki tiplemesini tabii ki çok seviyoruz.)