Yoğun ve yorucu günün ardından Kuyruk belasını atlatıp otobüse bodoslamadan daldıktan sonra bir koltuğa hemence tünersiniz. Hem de en fiyakalısından Pencere dibindesinizdir.
Şanslı günümdeyim dersiniz, birden yanınıza sizi yalanlarcasına bir teyze gürppedenek
oturuverir.
Hayır elbet oturacak, oturmasında problem yoktur. Devamında Problem vardır.
Sizi Dürtmek ister daha doğrusu ilgisizliğinizi bölmek istercesine önceden planlanmış hain bir planı uygulamaya koyulur.
Giriş
Teyze- Ay! Ay tüh... Hızla Geçtim yer tutayım diye....Şu bileti de atamadım geçerken kutuya,
-ihtiyati olarak çırpınarak biletini elinde tutup sizede acaba yardım edermisin evladım diye bakan teyzeye yardım etmek babından harekete geçtiğiniz an bittiğiniz andır!-
yemi yuttunuz işte!
Gelişme
Elinden alıp ön tarafa bir kahraman edasıyla gönderdiğiniz teyzenizin biletinin ardından toplumun duyarsızlığına sitem ederek size yapılan teşekkürlerin altında ezilmeye başlarsınız.
Siz- Gerek yok, görevimiz ablacım teyzecim desenizde bi kere yakalandınız oltaya
Artık sizin ne iş yaptığınızdan başlar Amerikada master yapan kızından, Kütahyanın bilmem nerede kaymakam olan ve evlendikten sonra vefasızlık yapıp evine adım atmayan oğlundan itibaren bütün büyük aile acılarına ortak olup, hatta ölmüş eşinin ne kadar beyefendi olduğunu (veya farklı versiyonlarında tam tersi de olabilir) dinler durursunuz.
Bu arada Nerde ne kadar dairesi olduğunu veya tam tersi hayatta nasıl zorlukla ayakta kaldığını da meraklıysanız öğrenebilirsiniz. Komşularını, doktor akrabalarını hatta şu an üzerlerinde bulunan rahatsızlıklarını, ellerinden dirseklerine yayılan damar çekilmesini... vs vs vs