kendinizi zindana kapatılmış gibi hissedersiniz. insan yüzü görmezsiniz. çarşı izinleri pek yoktur. güvenliğiniz yoktur çünkü. bir şeyler almak için verdiğinizi paranın pkk üyesi orospu çocuklarına gittiğini bilmek acı koysada yapacak başka bir şey yoktur. o para size mermi olarak geri dönecektir.
hormonlarınız ne yazık ki askerde de faaliyet halindedir ve sizin gördüğünüz tek şey kısa boylu kara saç/göz ve kapkara tenli çelimsiz dişilerdir. unutursunuz güzel görünümlü şeyleri..dahası kürtçe her yerdedir. konuşulan türkçe ise arap aksanıyladır. ne rezalet.
giyim kuşamları da bir acayiptir. feodal yapı o kadar kendisini belli eder ki bir ağa adamları, esnaf, halk kesin sınırlarla çevrilmiştir ve asker...onlara hep özel bir gözle bakılır.
üstelik o dağlardan ölüm gelir üzerinize, bunu bilmek bile sizi mahfeder. ölüme bu kadar yakın olmak, şehit olarak ölmek kadar güzeli olmasa da...işte can tatlıdır derler ya...o bakımdan her zaman korkutucudur o dağlar.
haritaya baktığınızda ülkemizin sınırlarını görürsünüz değil mi ? hayır efendim yalan o sınırlar, zira giremediğiniz pek çok köy vardır hakkari ilçeleri köyleri arasında. yıkık dökük ve oraya giremezsiniz. o köyler o kansız köpeklerin kontrolündedir...ve o köyler bizim topraklarımızdadır...
işte budur hakkari'de/hakkarı'nin bir ilçesinde askerlik yapmak.
en kötüsü de...buradan kurtulduğunuz gün bile ölümün peşinizi birakmamasıdır.
dört gözle van'dan bindiğiniz uçağın ankara'ya hareket etmesini beklerken rötar haberi gelir, sikiym bi kurtulamadım derken...bir şehit cenazesi getirilir...uçağa konur ve havalanırsınız...
o şehit...arkadaşınız çıkar sizin.......ağlamak mı ? neyi değiştirir ki ??