askerin gönderilmemiş mektupları

entry20 galeri
    13.
  1. "on ikinci mektup"

    Yaşlı gözlerin büyüttüğü kangren çiçekler, güneşli günlerin sabahına uyanmıyormuş. Bahçeler dolusu düşler eksem de boş. Umut tarlalarımda sabırlı bekleyişlerin yanılgıları çürür. Çürüdükçe biraz daha "ben" olurum. Sen düşerken gözlerimden, ben en çok göz pınarlarım kurur diye korkarım. Sana hasret çaresizliğimde sana yenik ağlarım.

    Çoğuna göre erkek olmayı hiç beceremedim. Kalbime taştan duvarlar öremedim, acınası gözlere öfkeyle bakamadım, ne düşürmeyi öğrendim, ne de düşene vurmayı... Ne öznesiydim terk edişlerin, ne de yüklemiydim olumsuzlukların. Ben hep aynı baharların, ben hep aynı hasretlerin, ben hep aynı aşkların gupsesiydim. Ya da öyle olduğumu sandım.

    Ben güneşimi bağışlarken düş çiçeklerine, şen şakrak aldanışların gölgesinde serinlemeye bile layık görülmedim. Ya da aldanış değildi onlarınki. Hiç olmamışlıktı, olamamışlıktı. Yalın saadetin zincirinde süslerini kaybetmiş yakınmaların sesini bilirim. Tırmalar acımadan kulakları. Dolanır düşle gerçek arasında ve inletir kapılarını. ikisine de birçok şeyi haram etmektir gayreti. En çok istenen şeyden koşar adım kaçırtmak ister insanı. Öyle bir nefrettir ki duyduğu, mutsuzluğuna sebep ektiğini dahi göremez. Kördür gözleri. Boş konuşan bir gevezedir dilleri. Ama hep haklıdır kendine göre. Ya da sadece haklı olduğunu duymasıdır ihtiyacı olan. Nedenini bilmeden, niyesini sormadan..!

    Dün ve yarın arasındaki gelgitlerden bugününü yaşayamaz. En çok da yaşatmaz. Uzatır geceleri, inletir sabahları ve sancılı doğumlarında çoğu zaman ölü doğar bebeği. Birer birer solar yaprakları ve düşer çiçekleri. Gözlerinin feri kaçtıkça parlar maskesi. Yenilenir, yinelenir. Başka başka umutların mezarı olmak için albeni katar kendine.

    Bazen birkaç satır yazıyla anılır, bazen birkaç şişeyle satılır! Kimi anar, ağlar; kimi satar, söver. Belki saklanan bir nesnedir kutularda, belki de bir mezedir sarhoş masalarda. Düşle gerçeğin yanılgısı gibi ortası yoktur. Ama o hep herkese yabancı ve haklıdır. Öyle olduğunu sanmıştır belki de.

    "Düşlerden uzakta, gerçeklerin içinde ve yakınmaların koynunda salya sümük bir kalp kırıklığına sarılmak gibidir yad etmeler. içine her şeyden biraz katar, en çok duymak istediğini anlatırsın. Belki de o yüzden yanılmışsın!"

    Uğur Yaman
    26.10.2009
    15:57
    Eskişehir
    0 ...