"bazen tek gerçek bir yalan'a inanmaktır." sözünün hayata nakledilmiş halidir. kalkınmadan kasıt nedir tam açıklanmasa da birilerinin bir şekilde bir şeylerle kalkındığı, kalkındırıldığı aşikardır. bu kah domuz gribi olmuştur, kah biber gazı, kah gemicik kah likit yumurtadır. yurdum insanı artık pirincini amerikadan, mısır'ı malezyadan, kuamşını italyadan almaktadır. çiftçim de öylece ne bu tarlayı ne yapsak da neremize soksak diye kara kara düşünmektedir. emekli, memur işci zaten çalışmadan para kazanmakta aldığı ile de her ay köşe olmaktadır. son 2 senedir enflasyon diye bir endişemiz zaten bir şey alacak paramız olmadığı için tek haneli rakamlara inmiş, insani temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız kredi kartımız ise kıçımıza sonuna kadar köklemiştir. hal böyleyken attığımız çığlıklar tamamen zevkimizden şevhetimizden kaynaklanmakta "padişahım çok yaşa" diyerek elemimizi dindirmekteyiz. durum budur. kalkmışa oturmamak lazım ama nerede....
