ön yıkama: "bunlar harp oyunuydu, asla darbe planı değildi" em. or.gnrl. çetin doğan.
yılllardır millet olarak hiç farkına varmadığımız fakat karanlık dehlizlerde, havyarlı jambonlu kanepelerle, çılgın kokteyllerle böyle oyunlar oynanıyormuş ülkemizde. ne diyelim hayırlı olsun ilerlemişlik seviyemizin tsk nezdinde ne denli yüksek olduğunu görmüş olduk.
o oyundan(!) insanı çılgın attıran replikler:
"genelkurmay başkanı'na, kuvvet komutanına diyeceğim ki meclis'i ve hükümeti uyarıcı, bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. gerekirse çağırın, 'bu işin sonu boktur' işte sonunuz böyledir. bu konuda gerekli tertip ve tedbirleri alın. evvela ulusal birliğimizin evvela inandırıcı bir milli mutabakat, buraya öyle yazmışım. milli mutabakat hükümeti kurulması sureti ile halkın tasvip edeceği tarafsız bağımsız daha tek...edeceği bu kadar gaile içinde ülkeyi daha sonra bütün bu gailelerden sonra seçime götürecek bir hükümetin kurulması en önemli birinci iştir."
öyle bir oyun ki sayın seyirciler ''bu işin sonu boktur'' gibi bir cümle geçiyor içinde.
''1. tugay komutanımızın söylediği konu aslında 12 eylül öncesinde ülke yangın yerine dönmüş her gün 50 tane insan ölüyordu. sağ sol birbirine girmişti. ama bir 12 eylül darbesi bütün bunların hepsini ortadan kaldırdı. o ülke sütliman haline geldi.''
oyun daha da sürükleyici bir hal alıyor geçmiş darbeler övülüyor, destekleniyor.
''tuğgeneral varol (2. zırhlı tugay komutanı): tugayın sorumluluk bölgesi maltepe, kartal pendik tuzla ve sultanbeyli ilçelerini kapsamaktadır. tuzla belediye başkanı idris güllüce ve sultanbeyli belediye başkanı yahya karakaya yerine tespit edilen personelle değiştirilecek.''
ve oyunun inanılmaz cümleleri:
''ben 2. ve 5. kolordu komutanlığımdan yeterli emniyet tedbirlerini alabilecek bütün birliklerimi oraya görevlendiririm. onun dışındakilerin tamamını buraya getiririm. istanbul'un üzerine çökerim. ve belediye başkanıymış, yok ondan sonra savcıymış, hâkimmiş, kaymakammış, bu konuya olumsuz bakan tablolarda yer alan insanları gerekirse belediye başkanlıkları komutanları o görev de uhdesinde olacak şekilde görevlendirmek suretiyle ve ağır bir baskı ve biraz evvel ifade ettiği gibi. ben tabii komutan arkadaşıma katılıyorum ama bir yerde de hani karşımıza halkı almak meselesi ayrı, bunlar kararlarını vermişlerdir. bu ülkeyi bölecek parçalayacaklardır ve ülkeyi başka bir rejimin içerisine taşıyacaktır. böyle kararlı olan bir halka karşı da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir''
bakın yukarıda ne de cesurca anlatıyor ''istanbul'un üzerine çökerim'' ve sözün bittiği yer...