dtcf'de tıfıl bir öğrenci iken dekanlık katında aniden belirip "merhaba gençler" diye sıcak ve samimi bir yüz ifadesiyle bizi selamlayan dahi tarihçi. gürcistan tarihi konusunda hazırladığı programı kadıköy'de bir çay bahçesinde elinde hiçbir yazılı metin olmaksızın tam tarihler, kişi adları ve referanslar vererek akıcı bir şekilde ama boğucu bir ses tonuyla anlattığını unutamam. bir de imparatorluğun en uzun yüzyılı diye bir kitabı vardır, başucumda duruyor. kendisi halil inalcık hocanın da has talebesidir.
zamanında baskın oran ile sağlam dostlarmış mülkiyedeki hocalığı zamanında. ikisi de 68 kuşağından. baskın oran bir gün derste şöyle bir anısını anlatır ilber hocanın:
"ilber hızlı solcuydu. bir gün ostime, işçileri patronları aleyhine ayaklandırmak için gider. ama iş verenlerden ve işçilerden sağlam bir sopa yer. buradan çıkarılacak sonuç nedir çocuklar? 'sanayi çarşısında solculuk yapılmaaz'."