aylar olmuştur yüz yüze görüşmeyeli,kol kola girmeyeli eh haliyle muhabbet bitmek bilmez.. çarşıdan eve gidilen yollar uzatılır.. ve nihayet apartmanın merdivenlerini tırmanırken:
diablerie: öleyken böyle anne.. ben de dedim ki blablabla
annesi: diablerie, ay ben yanlış anahtarı mı aldım kızım? niye açmıyor bu..
(derken kapı açılır, iri kıyım bir ağabey.. birkaç saniyelik sessiz fekad ürkütücü bakışlarıyla "siz hangi daireye geldiniz bacım?!" diye sorar. şirinlik abidesi annem yerin dibine girmeden önceki son gülücüklerini yollar.. özürler dilenir, kapı kilidi zorlanmaktan vazgeçilir. esas dairenin önüne gelindiğinde boş bulunan diablerie enseye tokadı yer:
- doğru söyle bakim, farkettin de pis pis sırıttın mı içinden! her muzurluk beklenir senden, susss! *