sabırdı belki gece denen şey, mutlak suretle kavuşacaktı bir sabaha... bir ömrü tüketmenin hüznü yerine, her anında gülümsediği, her kaldırımını neşeyle adımladığı bir dünya bırakacaktı geride...zaman denen izafiyi iliklerine kadar hissedip onunla beraber tükenmektense, her nefesin hakkını vererek yaşamalıydı... gelmeyen bir mektubu bekleyerek günü yitirmektense, çıkıp özgürce dolaşacaktı sokak kedileriyle...