bugünkü yayın ihalesi ile alakalı yazımı yazarken beni şöyle bir düşündürüp çok değil bir kaç ay öncesine götürdü, başkan aziz yıldırım gelirlerin azlığından bahsediyor, diğer ülkelerle kıyaslıyor, alıyor veriyordu. başkan bu kelimeleri ederken tabii ki bir çok kişi tarafından "götünden sallıyor lan, ahah" dediler, oha dediler, çüs dediler. ki bu kişilerin başında da lig tv şeysi şansal vardı. google'a girip ufak bi araştırma yapalım bakalım şansal ne demiş?
demiş ki;
Hiçbir kuruluş Aziz Yıldırım';ın dediği 400 milyon doları veremez yayın ihalesine. "Veririm"; diyen 3-5 ay sonra batar, iş durur. Yeni teknoloji falan diyorlar. Yeni teknoloji dedikleri WEB TV ise mümkün değil ufak internet ekranlarına mahkum edemezsiniz insanları, isyan çıkar. Benim sevgili başkana bir önerim var. Versin 350 milyon Dolar, Fenerbahçe TV;den yayınlasın maçları. Hem kulübü kazanır hem kendisi kazanır. Hayal içerisinde yüzüyorlar, hayal. Digiturk bu işi 9 yıldır götürüyorsa başarıdır. Yayıncı parayı topluyor, gidip kulüplere veriyor. Hiçbir yayıncı, hiçbir şartta, hiçbir teknoloji ile 400 milyon Doları toplayamaz.
şimdi burada asıl sorgulanacak olay digiturk'ün batıp batmayacağı gerçeği değildir pek tabii. buradaki olay türk futbol kulüplerinin mevcut şartlara göre en az 2 misli daha fazla kazanması olayıdır. ve bu başarının asıl mimarı tabii ki aziz yıldırımdır. bir trabzonspor'lu olarak aziz yıldırım'a bu konuyu ortaya çıkartması ve piskolojik de olsa fiyatı bu eksene oturmasına yardımcı olduğu için teşekkür ediyorum.
