-Geri dönebilecek misin?..
-Dönerim heralde...
yavaşca atılan o adımları izliyorum...
geri dönmek...sildiğin o değerlere geri dönmek...
bunu yapmak zorunda mıyım gerçekten?..
zihnimde beliren resimler asla bir daha oluşmayacak...
her kapı açılışında aynı şey ...
aynı umut...aynı mutlu olma çabası...
kendini bu kadar zorlamak yetiyor mu?..
duvarlar kadar soğuk değil biçimsiz bedeni...
parlayan bir yüz görüyorum...
gözlerindeki derinlikten kurtulmaya çalışırken...kayboluyorum...
-görüşemiyoruz bile...çok çabuk gidiyorsun...
-başka seçeneğim yok...
bu sefer hızlanıyorum...
mermer taşların beyazında gördüğüm kendimden başkası değil...
şüphe...derin bir sessizlik...sonrasında gelen üşüme...
aşırı tepkime kızıyorum birden...
hiç bir şey göründüğü gibi değil...
dalgalanan gökyüzüne bir süre bakıyorum...
üzerime yağmur damlalarını bırakan bu sonsuzluk aslında her şeyi biliyor...
ruhumun körelttiği bedenimle yeni bir başlangıç yapıyorum...