başbakan recep tayyip erdoğan'ın danışmanlık önerdiği büyük düşünür..
lakin kendisi kabul buyurmamıştır. "halkın içinde, halkla elele" düsturunu şiar edindiğini her fırsatta belirten, ağzından çıkan her gak ile kitleleri peşinden sürükleyen bu büyük halk ozanı verdiği red cevabı ile büyük şok yaratmıştır.
---
(O.H.H.A) istanbul- red cevabı üzerine binlerce kişi polisin aldığı geniş güvenlik önlemlerine rağmen nihat doğan'ın evi önünde toplandı. halay çekip zılgıt çeken topluluğa seslenen istanbul emniyet müdürü hiseyin çapkın: "sizi nihat beyin kararına ve özeline saygı duymaya çağırıyorum. evinde istirahat buyurmaya hakları vardır, lütfen dağılınız" diye belirtti.
kalabalığın dağılmaması üzerine nihat doğan pencereden başını sarkıttı ve yüzünde yarım bir gülümseme ile "bircaaan bircaaaan" diye zil sesiyle bağırdı. bunun üzerine kalabalık ara sokaklara dağıldı. dağılırken gülümsedikleri de gözlerden kaçmadı. polisler dahi bu güzel manzara karşısında gülmeye başlayıp kaçamayan birkaç yaşlı teyzeye o anda nereden edindikleri merak konusu olan karanfilleri verdiler.
polislere ve halka son bir gülücük gönderen nihat doğan başını içeri çekerek gözden kayboldu. gözden kaçmayan şey ise, nihat doğan'ın son dönemlerde ne kadar yorulduğunu dışa vuran morarmış gözleriydi.
----
(O.H.H.A) ankara- nihat doğan'ın gözaltı morluklarına dikkat çeken cumhurbaşkanı abdullah gül yaptığı yazılı açıklamada "ülkesini onun kadar düşünen bir insanın göz altlarının morarması normaldir. eminim ki en kısa zamanda teni bebeksi bir pembeliğe ulaşacak ve aramıza dönecektir" dedi.
isterse koltuğunu da nihat doğan'a bırakmaya hazır olduğunu belirten gül açıklamasının devamında: "ülkeye liderlik edebilecek biri varsa o da nihat doğan'dır. lafımın üstüne laf koyanın...-" diye belirtti fakat yazılı açıklamanın geri kalanı gözyaşlarıyla ıslandığı için okunamadığından yarım kaldı.
siyasi çevreler nihat doğan'ın bu teklifi de her zamanki vakur tavrıyla "bircaaan!" diyerek reddeceğine dikkat çekmekle birlikte, meclisin ona farklı bir statü kazandırarak olası infiallerin önüne geçebileceğinin de altını çizmektedirler.
---
edit: "bircan" değil "mircan" imiş o şarkı, okurlarımızdan özür dileriz*