“teröre terörle karşılık vereceğiz”
ABD’nin savaşcı politikasını eleştiren Avatar filmi kullanılan silahlar düşünüldüğünde ister ister insanın aklına “acaba gene silah reklamı mı yapılıyor” fikrini getiriyor. ABD nin kendi kendini eleştirirken bile silah reklamı yapması, komutanın “kendi canınız için savaşacaksınız” diyen düşüncesi ile özetleniyor. Bir ulus olamamış bir halkı bir arada tutmanın yegane yolunun bu olduğunu biliyor komutan. Bunun yanında savaşcıl tutumunu eleştirirken gövde gösterisinde bulunması çok ikiyüzlüce…,
Na’i halkı hepimizin tahmin edeceği gibi Irak ve Afganistan’ı akla getiriyor. inançsız bir topluma örnek inanç modelleri gösteriliyor.
Onun dışında Avatar klasik ABD kurgularından farklı, özgün bir şey barındırmıyor. Kutsal Ağacın ülkesi, uyku yolu ile geçiş yapan Jack’ın rüyası gibi. Yürüyen, koşan,uçan Jack var o rüyada. ABD’nin kendine bakışı Jack karakteri ile simgelenmiş. Eylemsileşen, sakat adam. Engelli bir insanın rüyası ve büyük ABD rüyası. Ama bir yanı ile de Jack bilmeyen, cahil adam olarak iki dünya arasında bir tercüman görevi görüyor. Yeterince kirlenmemiş henüz…Bilginin tükendiği bir boşluk. Ve bilginin tükettiği insanlar. Yeniden ilkel özüne giderek yeniden var olabilir ancak. Hızın ve teknolojinin tahrip etmediği dingin bir başlangıçla. Evrendeki her şeyin anlamlı bir enerji dolaşımı olduğu ve enerjilerin ödünç alındığını vurguluyor film.
ABD’nin kendi kendini eleştirdiğini kör göze parmak, şeklinde anlatan ifadelerden biri de komutanın onlara göre ilkel’toprakları bombalıyıp döndükten sonra yaptığı konuşmada “teröre terörle karşılık vereceğiz” sözü oluyor. Bu sözü duymayanınız yoktur heralde…
Sinema bir görsellik ziyafeti ise izlenmeye değer bir film. Onun dışında pek yeni bir şey söylemiyor film.
ABD yeni reklam politikasını insanların duygularını kullanarak yapıyor. Anlaşılabilmeleri için aklın ve mantığın işe yaramadığını gördüler. Şimdi duyguları kullanıyorlar. Önce suçluluk duyuyorlarmış gibi, dünyadan af diliyorlarmış gibi hissediyorsunuz. Sonra anlıyorsunuz olup biteni: Şımarık bir çocuk gibi önce ağlayarak, bütün o yapıp ettiklerini “bak şöyle yaptım, silahımı füzemi bombamı şöyle şöyle üstlerine attım, bak gösteriyim, (heyecanlanarak, coşkuyla) işte bu silahlarımı işte bu füzelerimi, bombalarımı…cinayetlerinden suçluluk duyarak taklit yolu ile anlatırken, tatbikat yaparken, cinayet aletlerini görünce yeniden gözlerinde o şeytani parıltının belirmesi, o suçun günahın heyecanını kanında hissetmesi, aymaz bir kötü olduğunu, savaşcı olduğunu gösteriyor, af dileyen birini değil…
kuran bağlantısı inancın gücüne işaret edildiği için yapılmış olabilir mi...